Mimar Sinan yüzlerce esere imza atmış bir dehadır. Fatih-Karagümrük’te dar bir alanda Mimar Sinan imzasını taşıyan bir kaç eser görülür: Üçbaş Camii (1523), Semiz Ali Paşa Medresesi (1558), Mesih Paşa Camii (1585), Hüsrev Paşa Türbesi (1542), Mimar Sinan Camii (1573-74), Mehmet Ağa Camii (1585), Nişancı Mehmet Paşa Camii (1584-1589)

İLK ESER OLMA ÖZELLİĞİ

Bu eserler arasında Sarayağası Sokak’taki Mimar Sinan imzalı Üçbaş Camii’nin özelliği farklıdır. Bu eser, Mimar Sinan’ın ilk eserlerinden birisi olma özelliğine sahiptir.

Osmanlılarda berberler kahvehanelerde çalışırlardı. IV. Murat, dedikoduların yapıldığı ve yangınların çıkmasında etkili olduğu gerekçesiyle kahvehaneleri kapatmıştı. Bu nedenle berberler seyyar olarak çalışmaya başladı. IV. Murat ölünce kahvehaneler yeniden açıldı ve berberler kahvehanelerde çalışmalarını sürdürdüler. Ancak Yeniçerilerin kaldırılması sonunda yeniçerilere ait olan kahvehaneler de kapatılınca berberler bir kere daha yersiz, işsiz kaldılar.

Evliya Çelebi ye göre bu camiyi yaptıran Nurettin Hamza, Hz Muhammed’i tıraş ettiği için berberlerin piri kabul edilen Selmanı Pak ın köçeklerindendi. Köçek, Şeyhlerin, yaşlı kimselerin hizmetinde bulunan kimse demektir.

Nurettin Hamza, üç adam başını bir akçeye tıraş ederek helal mal biriktirmişti. Camiyi yaptıran Nurettin Hamza nın doğum yeri Karasu’daki Üçbaş köyüdür.

ÜÇBAŞ CAMİİ’NİN TARİHİ

Nurettin Hazma bu camiyi berberlikten elde ettiği paralarla yaptırdığından buraya Üçbaş Camii denir.

Küçük bir cami olmasına rağmen ruhaniyetinin çok olduğu kabul edilir. Kapısının üzerinde yapım tarihi olarak 929 (1523) yazılıdır. Sarayağası Sokak üzerinde oldukça sade yapıda bir camidir. Duvarları, minaresi kargir, çatısı ahşaptır.

Bu cami yangınlar nedeniyle çok zarar görmüştür. Minaresinin şerefeye kadar olan bölümü asıl şeklini korumaktadır. Cami yakın zamanlarda onarılmış. Mescidin etrafında medresesi de vardır. Ancak medrese binası kullanılamaz durumdadır.