AZ | RU | TR | EN
| |
SMS İlanlar     |     Sahibinden     |     EMLAKÇILAR     |     Proje Firmaları
Bilgi Merkezi
   
  Kentsel dönüşümden önce zihinler değişmeli

""""
Ülkemizde genellikle önemli bir adımın atılması ya da bir yasanın meclisten geçebilmesi için olağanüstü bir durumun yaşanması gerekiyor. Mesela binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için bir artçı bir depremi yememiz gibi. Ya da sel baskınlarına açık dere yataklarının yeniden revize edilmesi için onlarca kişinin ölmesi gibi. Ülkemizde geçmiş yıllarda buna benzer o kadar çok örnek sayılabilir ki. Herkesin kendine ait sayabileceği onca örnek de bunun başka bir tarafı. Bunlara en güzel örnek,  şüphesiz ki 10 Eylül 2009’da İstanbul’da Ayamama Deresi’nin taşması sonucu 20’ye yakın vatandaşımızın hayatını kaybetmesiydi. Bu olay öncesine kadar derenin ani bir sel baskına hazır olmadığı ve yeni bir revizyonun olması her kesin malumuydu. Ancak büyüklerimiz! yenileme çalışması yerine yenilememeyi tercih ederek onlarca kişinin ölmesine de davetiye çıkardı. Sonuçta 20 vatandaşımız hayata gözlerini yumarken bizler ise hep bir suçlu arama peşine düştük. Neticede topu hep ortada dolandırıp sonunda taca atmayı tercih ettik. Neticede de olayın üzerini güzel bir hamleyle kapatmayı da başardık. Ancak asıl olay felaketin ardından yaşandı. Dönemin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul’daki sel felaketiyle yeniden gündeme gelen derelerin ıslahı konusunda Zaman’a bazı açıklamalarda bulundu. Akarsu yataklarının çeşitli grup ve şirketler tarafından işgal edildiğini belirten Eroğlu, ancak derelerin Hazine’nin malı olduğunu, buraları kesinlikle boşaltacaklarını söyledi. Çevre Bakanı, hükümetin dere ıslah çalışmaları konusunda kararlı olduğunu ifade ederken, bu amaçla bir genelge hazırladıklarını anlattı. Genelgeye uyulması halinde dere yataklarının sorun olmaktan çıkacağına dikkat çekti. Bakan, dere yataklarının mutlak surette boşaltılacağını, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağını anlattı. Neyse ki kimse ağlamadan olay çözüldü, Ayamama Deresi’de kendi yatağında akmaya devam etti.

KENTSEL DÖNÜŞÜME DİRENENE HAZİNE ŞAKASI

Buradan gelinmesi gereken konu açık ve net. Bizler bir felakete maruz kalmadan ne zaman önceden harekete edeceğiz? Bu günlerde de başka bir yetkilinin kentsel dönüşüm noktasındaki açıklamalarına şahit oluyoruz. Yetkili, “Binada üçte iki çoğunluk sağlanması halinde kabul etmeyenlerin hisselerinin değerinin SPK’nın yetkilendireceğini ekspertizler tarafından tespit edileceğine” dikkat çekiyor.  Bu hisselerin alınmaması halinde de bankaya bloke edilerek Hazine adına tapuda o hisselerin tescil edileceğini belirtiyor. Yukarıdaki 2 yıl önce söylenmiş açıklamayla yeni açıklama arasında ne fark var? İkisinde gerekli görüldüğü zamanlarda bazı yerlerin hazine arazisine çevrileceği belirtiliyor. Bizler neden uygun adımlar atmak ve vatandaşın gönlünü kazanmaktan ziyade elimizdeki demir çubuğu gösteriyoruz. Dediğimi yap yoksa bastonu kafana yersin tarzında. Evet, ülkemizde kesinlikle bir kentsel dönüşüm şart. Bunun yapılması içinde devlet kurumların yanı sıra sivil toplum örgütlerinin de adım atması gerekir. Çünkü özellikle son Van ve Erciş depremleri bize kentsel dönüşümün mutlaka yapılması gerektiğini açıkça gösteriyor. Bizler neden birileri can vermeden gerekli adımları atmıyoruz? Bizler neden bir Avrupalılar gibi vatandaşımızın değerini daha açıkça ortaya koymuyoruz? Bizler neden her felaketin ardından mutlaka bir suçlu arıyoruz? Eğer ki mutlak bir suçlu arıyorsak o da içimizdeki değişmeyen düşüncelerdir. Bizler vatandaşımıza sopa göstermek yerine onların yaşam standartlarını artırmak peşinde olmalıyız. Onun için yeni projeler ortaya koymalı, onları uygulanabilir hale getirmeliyiz. Yoksa dostlar bizi alışverişte görsün mantığı Türkiye’nin geçmiş siyasetinin bir ürünü. Yetkililer yeni dönemde oy kaygısıyla proje üretirlerse kaybedenler yine kendileri olur. Ancak vatandaş eksenli çalışırsa hem oy kazanır hem de vatandaşını yanına alır. Örneğin, 7,2 büyüklüğündeki bir depremin İstanbul’da meydana gelmesi halinde en iyimser senaryoya göre 110 bin konutu yıkacağı belirtiliyor. Bu tabloda da 50-100 bin arasında kişinin hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Bu tahminin sadece Bakırköy, Bahçelievler ve Zeytinburnu ile sınırlı tutulduğu dikkate alındığında muhtemel bir sarsıntının Türkiye’yi, yaraları uzun yıllar sarılamayacak kadar büyük bir felaketle karşı karşıya getireceğini söylemek hiç de uzak değil. Bu rapor, devletin ilgili birimlerinde bulunuyor. Böyle bir tehlikeye karşı önleyici hekimlik vazifesini yerine getirmek de tabii ki ilgili bakanlığın.

""""

VAROŞLARA SON VERMEK İÇİN DÖNÜŞÜM GEREKLİ

Bunun yanı sıra kentsel dönüşümün başka önemli incelikleri de daha var. Varoşların azaltılması ve suç oranlarının düşürülmesi adına da bu plan çok önemli. Bunun için proje üretmekten ziyade kazmayı vurmak gerekiyor. Hatta kazmayı mal sahipleriyle birlikte vurmak gerekiyor. Şayet dönüşüm toplu olarak sağlanırsa sonuçta daha başarılı olur. Aksi durumda mal sahiplerine yer gösterilmeden onları memnun etmeden atılan adımlar sonuçsuz kalır. Ayrıca bunun ekonomiye getirisini de düşünmek gerekiyor. Buralarda inşaat firmalarına açılan yeni iş kapıları ve ortaya çıkan istihdam oranı ekonomiye can verecektir. Bu sayede toplumun her katmanı da bu adımların somut getirisine şahit olacaktır. Kentsel dönüşüm ülkemizde şart ancak zihin değişimi de bunu desteklemeli. Ayrıca dönüşümün maliyetini de gözden kaçırmamak gerekiyor. Uzmanlara göre Türkiye genelinde bu rakamın 400 milyar lirayı bulacağı belirtiliyor. Ancak uzun vadeli kentsel dönüşüm düşünüldüğünde bu ülkemiz için hiç de yüklü bir miktar değil. 5 ya da 10 olsun fark etmez, kazma vurulsun ve kentsel dönüşüm kaldığı yerden devam etsin. Bu konuda Ankara iyi bir örnek. Özelikle Büyükşehir Belediyesi ile TOKİ kardeşliği şehri gece kondu olmaktan çıkardı. ve yaşanabilir bir hale getirdi. Kazanan kim oldu? Hem şehir kazandı hem de vatandaş. Çünkü yeni nesil babası ve annesi gece kondu da otursa da kendisi buralarda yaşamak istemiyor. Bunun önüne geçmenin en güzel yolu da bu insanlara bu imkanı vermek.

Yusuf KAYA – Emlak Yazarı

www.emlakilgisi.com

 

Paylaş: Facebook Paylaş: Google Paylaş: Yahoo Paylaş: Mr. Wong Paylaş: Oneview Paylaş: Linkarena Paylaş: Folkd Paylaş: Digg Paylaş: Del.icio.us Paylaş: Reddit Paylaş: Jumptags Paylaş: Simpy Paylaş: StumbleUpon Paylaş: Slashdot Paylaş: Propeller Paylaş: Furl Paylaş: Spurl Paylaş: Blinklist Paylaş: Blogmarks Paylaş: Diigo Paylaş: Technorati Paylaş: Newsvine Paylaş: Blinkbits Paylaş: Ma.Gnolia Paylaş: Smarking Paylaş: Netvouz
© Copyright 2008-2011 tureml.com | | | | | |
’a ait sitesinde üçüncü kişiler tarafından girilen gayrimenkul ilanları yayınlanmaktadır.Bu sebeple sitemizde yayınlanan ilanların içeriğinin doğruluğu ve/veya ilanı girilen gayrimenkullerin kiralanması/satılması hiçbir suretle garanti edilmemektedir.ilanların eksik, yanıltıcı veya hatalı olmasından da hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Localveri Yazılım