Heralde bundan 10 sene önce bize deselerdi ki,’ televizyon reklam kuşaklarında ev reklamları deterjan reklamlarından fazla olacak’ hadi canım sen de derdik, en hafifinden.

Özellikle istanbul’da konut arzının patlaması, hemen her gün yeni bir konut markasının iletişime başlaması inşaat firmalarını reklam sektörünün can simidi haline getirdi. Her ajans en az bir inşaat firmasını portföyüne katmak peşinde. En az bir diyorum çünkü ajanslar, geleneksel olarak her sektörden en fazla bir müşteriye hizmet verebilirken, konut sektörüne hizmet verirken durum böyle değil. Hatta müşteriler özellikle tercih ediyor bu durumu. Eğer büyükçe bir inşaat şirketine hizmet veriyorsanız o firmayı kendilerine örnek almaya çalışan pek çok firma kapınızı çalıyor, ‘bizim işleri de siz yapın’ diyerek.

Reklamın en büyük etki silahı olan ‘farklılaşmak’ işte bu noktada törpülenmeye başlıyor. Projeler birbirine çok benziyor. Bir moda şeklinde havuz, spor merkezi gibi olanaklar hemen hepsinde yer alıyor. Bir de iletişimde lideri takip et “stratejisi” devreye girince ister istemez bütün reklamlar da birbirine benzemeye başlıyor.

Neredeyse bütün konut reklamları “huzurlu, güvenli bir hayat ve sağlam bir yatırım” vadediyor. E5’e ya da TEM’e 5 km’den yakın olmak eve dakikalar içerisinde gelmeyi sağlıyormuş gibi gösteriliyor.

Konut sektöründe entegre iletişimin önemini kavramış, iletişim işini profesyonellere bırakmış firma sayısı da maalesef iki elin parmaklarını geçmiyor. Çoğu “hele bi gazeteye verelim de görelim” ya da “haber kanallarına girelim yeterli, herkes haber izliyor zaten” cümleleriyle oluşturulan medya planlarından da anında satış bekleniyor. Marka değeri, algı yönetimi, PR gibi işin temel ayakları önemsenmediği için de öyle anında satış falan gelmiyor tabi ki. Bunun sonucunda da ya ajans değiştiriliyor ya da “fırsat” iletişimine başlanıyor.

Mecralar “kaçırılmaz fırsat”larla dolu. Biri bitiyor diğeri başlıyor. Artık tüketici de bunun çok farkında. Öyle her fırsat diyene koşmuyor.

Ama bu dönem bitiyor. Medyaya harcanan onca paradan sonra ne satışta ne itibarda beklenen artışı göremeyen firmaların artık farklı bir yola girmeleri gerekiyor. Bu yol entegre pazarlama iletişiminin yolu. Yaratıcı çözümleriyle, stratejisiyle ve mutlaka düzenli frekansla, itibarlı bir marka yönetimi yolu bu.

Projenin isminden başlayarak, logosuyla, web sitesiyle ve pazarlama stratejisiyle itibarlı bir marka yaratmak için en azından benim bildiğim başka bir yol yok.

www.emlakbilgisi.com